2015 yılının ilk ayıydı. Eve en son alınan antibakteriyel sıvı sabunun üstün marifetiyle (!) kızımın elleri, bileklerini de geçecek şekilde kurumuş, pütür pütür olmuştu. Eczaneden temin edilen klasik birkaç krem işe yaramamıştı. 2-3 ayın sonunda doğal bir nemlendirici arayışıyla internette gezinirken gliserin-limon karışımı bir tarif bulmuştum. İnanılması güç ama iki gün bile sürmeden elindeki bütün izler kaybolmuştu. Bu beklemediğim doğal ve hızlı sonuç, sonrasında günlerce mesai harcayacağım bir hobinin başlangıcı oldu. Tesadüf bu ya, tam da sayfamın yayımına başladığım bu hafta FDA, antibakteriyel sabunların satışına yasak koydu.
http://www.cnnturk.com/saglik/antibakteriyel-sabunlar-yasaklandi
Hazır başlamışken kendi sıvı sabunumuzu yapmaya karar verdim ve nasıl yapacağımı araştırmaya başladım. İnternette ev yapımı ürünlerle ilgili karşıma çıkan ilk kişi, ekolojik temizlik ürünleri konusunda televizyonda programlar yapan Erkan Şamcı oldu. Röportajlarından ve internetteki videolarından sıvı sabunun tarifini aldım. İşe, eriteceğim doğal sabunu bularak başlamalıydım. Bu arayışın sonunda piyasadaki sabunların büyük çoğunluğunun hiç de zannettiğimiz gibi "doğal, saf, geleneksel, yüzde yüz zeytinyağlı..." olmadığını anladım. Yine de kötünün iyisi deyip bir sabun markası bulup sıvı sabunumu yapmaya başladım. Sıvı sabun denemelerimi, doğru kıvamı buluncaya kadar farklı oranlarda yapıp kullandım. Sıvı sabundan sonra, şampuana geçmek zor olmayacaktı. Tariflerdeki kimi eksik tarafları araştırmalarım arttıkça düzeltmeye çalıştım. Örneğin, E vitamininin yüksek sıcaklıklara maruz kaldığında yok olduğunu öğrenince, bu vitamini, karışım soğuyunca eklemeye başladım. Bu sürecin kendi yaptığım katı sabundan şampuan yapmaya kadar devam edeceğini başlarda hiç düşünmemiştim. Ufak değişikliklerle sürekli yenileyerek yaptığım şampuan, henüz uzun saçlı aile bireylerinin rafında yer almasa da artık banyonun demirbaşlarından biri oldu.
http://www.cnnturk.com/saglik/antibakteriyel-sabunlar-yasaklandi
İçeriklerle ilgili bilgim arttıkça artık piyasadaki sıvı sabunun; katı sabunun sıvısı olmadığını öğrenmiştim. Sıvı sabunlar, bildiğimiz deterjanların bir derece hafifiydi. Gözümü raflardan alamıyor, sürekli ürünlerin içeriklerini tarayıp ne kadar benzerlik taşıdıklarını görüyordum. SLS, SLES, triklozan, paraben, kötü içerikleri bastırmak için kullanılan petrol bazlı parfümler... Bu zararlı içeriklerden bazılarının parfümde, deodorantta, bebek çamaşır yıkama ürünlerinde hatta diş macununa kadar uzandığını anlamıştım. Emekleme aşamasında olan çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi deterjanı çalışmalarımı, Mercan Hanım'ın büyük emekleriyle hazırladığı Zehirsiz Ev'le tanışınca olgunlaştırma şansım oldu. İlgilenenler için yine aynı isimle çıkmış kitabını da tavsiye ederim. Ev yapımı ürünlerin malzemelerinin her birini bulmak ayrı bir arayış ve çaba gerektirdi. Çivit, boraks, kalsiyum karbonat, çinko oksit, arap sabunu, sodyum karbonat, aromatik yağlar... Ne de olsa hazırları bütün dükkanlarda boy boy satılıyordu, evde yapmaya ne gerek vardı! Tabi böylece farklı sektörlere ait hammaddelerin satış sitelerini de araştırmam gerekti.
Deneysel çalışmalar yapıyor ama bazı ürünlerden bir türlü etkili sonucu alamıyordum. Özellikle bulaşık makinesi deterjanı beni oldukça yordu. Sonunda pes etmedim ama çok yağlı bulaşıklarda piyasa deterjanını, az kirli bulaşıklarda doğal deterjanı kullanarak olası zararları azaltmaya çalıştım. (Çok sonradan sıkıntının formülde değil, bizim makinenin yeterince ısıtmamasından kaynaklı olduğunu öğrenecektim!)
Saç yıkarken saç kremi olarak, çamaşırda yumuşatıcı olarak, bulaşık makinesinde parlatıcı olarak adını her yerde sıkça duyduğum sirkenin yapımına başladım. Tarifi zor değildi ama doğru tarifi bulmak için abartısız yüzlerce tarif taradım ve sonunda meyvelitepe gibi araştırmacı, güvenilir birkaç blog buldum. Sağlıklı Yaşıyoruz ekibini takibe başladım. Ekibin konuk ettiği ve kefirin üniversite koşullarında üretimini de yapan Prof. Dr. Zeynep Seydim sayesinde kefirle ilgili aklıma takılan soruların yanıtlarını bulabildim.
Taş Devri Akıllı Beslenme grubundan Ali Çerçel Bey'le tanışınca elma, nar ve üzümle başlayan sirke sevdası kiviye kadar uzandı. Sirkenin sadece bedava olduğu zaman değil, her zaman baldan tatlı olduğunu o zaman anladım:) Grubunun ve onun inanılmaz özverisine tanık oldum. Zerdeçal tüketiminden, zeytin kurmaya, turşu kurmadan, baharat karışımları hazırlamaya, kemik suyu yapımından, şalgam yapımına kadar geniş bir yelpazede karşılıksız bir şekilde ve sabırla herkese yetişme çabası beni çok etkiledi.
Çevremde bağışıklık sistemiyle ilgili rahatsızlıkların çok fazla olduğunu fark ettim. Probiyotik, fermente ürünler yapmanın önemini olan ilgim artmışken, Almanya'da bolca tüketilen bağırsak dostu ekşi lahananın (sauerkraut) tarifini aramaya başladım ve vitamingiller grubunu keşfettim. Burada da sirkenin, çeşitli fermente ürünlerin tarifinin yanında, ekşi lahananın ince ayrıntılarına kadar yapılışını ve Asena Devlet gibi işine sevgisini katan insan sohbetlerini göreceksiniz. Homeopati, diş macunlarındaki florid tartışmaları gibi ilginç ve ağır konularla da karşılaşabilirsiniz.
Elde bulaşık deterjanı, yer-halı temizliği ürünü, gargara, burun spreyi, hardal, ağız çalkalama suyu, turşu, deodorant, mum, güneş koruyucu, parfüm, sinek kovucu, turunç ekşisi gibi yeni ürünleri de yapmaya başladım.
Temizlik ürünleri ve fermente gıdalarla başlayan bu denemelerim Kır Çocukları ile tanışmamla farklı boyutlara ulaştı. Yaptıkları atölye çalışmasında sabun ve merhem yapımının temelini öğrenip evime dönerken, ben bundan sonraki doğa yürüyüşlerinde merhemini yapmaya çalışacağım bitkileri görebilmek için sabırsızlanıyordum. Ama iyi bildiğimizi zannettiğimiz papatyanın bile, doğru türünü tanımanın öyle sanıldığı kadar kolay olmadığını anladım. Neyse ki, bir sonraki atölyemiz açık havada, çiftlik etrafında Doğal Tıp Uzmanı Şaduman Karaca ile gerçekleşecek, tıbbi papatyadan, kanarya otuna kadar uzanan kimi zaman panoramik, kimi zaman derinlere inilen bir gezimiz daha olacaktı. Artık yeni yolculukların adresi belli olmuştu.
İşte gliserin-limon karışımı bir tariften başlayıp, zeytinyağıyla katı sabun, toplanan sarı kantaronla merhem yapımına uzanan bir yolculuk...
Deneysel çalışmalar yapıyor ama bazı ürünlerden bir türlü etkili sonucu alamıyordum. Özellikle bulaşık makinesi deterjanı beni oldukça yordu. Sonunda pes etmedim ama çok yağlı bulaşıklarda piyasa deterjanını, az kirli bulaşıklarda doğal deterjanı kullanarak olası zararları azaltmaya çalıştım. (Çok sonradan sıkıntının formülde değil, bizim makinenin yeterince ısıtmamasından kaynaklı olduğunu öğrenecektim!)
Saç yıkarken saç kremi olarak, çamaşırda yumuşatıcı olarak, bulaşık makinesinde parlatıcı olarak adını her yerde sıkça duyduğum sirkenin yapımına başladım. Tarifi zor değildi ama doğru tarifi bulmak için abartısız yüzlerce tarif taradım ve sonunda meyvelitepe gibi araştırmacı, güvenilir birkaç blog buldum. Sağlıklı Yaşıyoruz ekibini takibe başladım. Ekibin konuk ettiği ve kefirin üniversite koşullarında üretimini de yapan Prof. Dr. Zeynep Seydim sayesinde kefirle ilgili aklıma takılan soruların yanıtlarını bulabildim.
Çevremde bağışıklık sistemiyle ilgili rahatsızlıkların çok fazla olduğunu fark ettim. Probiyotik, fermente ürünler yapmanın önemini olan ilgim artmışken, Almanya'da bolca tüketilen bağırsak dostu ekşi lahananın (sauerkraut) tarifini aramaya başladım ve vitamingiller grubunu keşfettim. Burada da sirkenin, çeşitli fermente ürünlerin tarifinin yanında, ekşi lahananın ince ayrıntılarına kadar yapılışını ve Asena Devlet gibi işine sevgisini katan insan sohbetlerini göreceksiniz. Homeopati, diş macunlarındaki florid tartışmaları gibi ilginç ve ağır konularla da karşılaşabilirsiniz.
Elde bulaşık deterjanı, yer-halı temizliği ürünü, gargara, burun spreyi, hardal, ağız çalkalama suyu, turşu, deodorant, mum, güneş koruyucu, parfüm, sinek kovucu, turunç ekşisi gibi yeni ürünleri de yapmaya başladım.
Temizlik ürünleri ve fermente gıdalarla başlayan bu denemelerim Kır Çocukları ile tanışmamla farklı boyutlara ulaştı. Yaptıkları atölye çalışmasında sabun ve merhem yapımının temelini öğrenip evime dönerken, ben bundan sonraki doğa yürüyüşlerinde merhemini yapmaya çalışacağım bitkileri görebilmek için sabırsızlanıyordum. Ama iyi bildiğimizi zannettiğimiz papatyanın bile, doğru türünü tanımanın öyle sanıldığı kadar kolay olmadığını anladım. Neyse ki, bir sonraki atölyemiz açık havada, çiftlik etrafında Doğal Tıp Uzmanı Şaduman Karaca ile gerçekleşecek, tıbbi papatyadan, kanarya otuna kadar uzanan kimi zaman panoramik, kimi zaman derinlere inilen bir gezimiz daha olacaktı. Artık yeni yolculukların adresi belli olmuştu.
İşte gliserin-limon karışımı bir tariften başlayıp, zeytinyağıyla katı sabun, toplanan sarı kantaronla merhem yapımına uzanan bir yolculuk...
Yararlanılan ve tavsiye edilen kaynaklar:
Taş Devri Akıllı Beslenme https://www.facebook.com/groups/1432253813659587/?fref=ts
Zehirsiz Ev http://www.zehirsizev.com/
Kır Çocukları https://www.facebook.com/KirCocuklari/?fref=ts
Sağlıklı Yaşıyoruz https://www.facebook.com/saglikliyasiyoruzcom/?fref=ts
Meyvelitepe https://www.facebook.com/Meyvelitepe-602738506537440/?fref=ts
VitaminGiller https://www.facebook.com/vitamingiller/?fref=ts
https://www.kefirdanem.com/
Doğal Tıp Uzmanı Şaduman Karaca
https://www.facebook.com/DT.Uzm.sadumankaraca/?fref=ts
Nazım Tanrıkulu - Tıbbi Bitkileri Doğru Kullanma Rehberihttps://www.kefirdanem.com/
Doğal Tıp Uzmanı Şaduman Karaca
https://www.facebook.com/DT.Uzm.sadumankaraca/?fref=ts
Niyazi Eröztürk - Bir Yudum Sağlık
Marie-France Muller - Ev Yapımı İlaçlar
Dr. Ümit Aktaş - İlaçsız Yaşam
Prof. Dr. Erdem Yeşilada - İyileştiren Bitkiler
Prof. Dr. Canfeza Sezgin - Tam Şifa
Prof. Dr. Canfeza Sezgin - Tam Şifa
Prof. Dr. Ahmet Aydın http://beslenmebulteni.com/beslenme/
Vurgulamakta fayda var: Adı geçen sitelerde ve kaynak kitaplarda da belirtildiği gibi, tarifler, öneriler tedavi amaçlı değildir, destek amaçlıdır, uzman kişiye danışılmadan kullanılmamalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder