7 Ağustos 2016 Pazar

Nar ekşisi değil: Turunç ekşisi


Parfüm yapımı denemesi için annemden bir tane turunç istemiştim. Annem bir yerine, içi dolu turunç poşetini elime tutuşturunca, kalan turunçları atmaya kıyamadım. Tıpkı narda olduğu gibi ekşisinin yapıldığını öğrenince hemen işe koyuldum. 
Turunçlar önce sirke, sonra karbonat içinde olmak üzere toplam yarım saat kadar bekletilip yıkandı. Turunçlar meyve sıkacağında sıkılarak, yaklaşık 1,5 litre kadar turunç suyu elde edildi. Meyve sıkacağından tencereye aktarılırken süzgeçten geçirilip posasından ayrıldı. Posasından ayrılan turunç suyu, kısık ateşte yaklaşık 1,5 saat kaynatılıp içindeki fazla suyu buharlaştırıldı. Kaynatılırken çok şart olmasa da arada karıştırıldı. Kaynatma işini daha da uzatıp karamelize etmemek, siyahlaştırmamak gerekir. Bu işlem sonunda cam şişeye aktarıldı. Çıkan 1 tane 33 cl'lik ve bir çay bardağına yakın turunç ekşisi biraz soğuyunca buzdolabına alındı.


Kalbi kuvvetlendirdiği ve ferahlattığı, iştahı açtığı, susuzluğu giderdiği kaydedilmektedir. Ayrıca ishal ve kusmayı keserek çarpıntıyı önlediği, turunçtan yapılan bu şurubun, mide yanmalarına karşı faydalı olduğu, zekayı geliştirdiği belirtilmektedir. Ben işin bu kısmını uzmanlara bırakıp, turunç ekşisinin limonun girdiği her yere girebildiğini, elinizde salatalara dökebileceğiniz hazır bir sos olacağını söylemekle yetineyim.
(İnternette gördüğüm mantıklı gelen bir tavsiye: Çok yapılıp kavanozlara alınacaksa, domates konservesinde olduğu gibi kavanozlara sıcakken doldurulur, kapağı kapatılıp başaşağı çevrilir. Soğuyana kadar üzeri örtülü bekletilir. Sonra ters çevrilip serin ve karanlık bir yerde bekletilir.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder